Prof. Dr. Ömer Özkan: “Hayal kırıklığının önlenmesi gerekir”

Prof. Dr. Ömer Özkan: “Hayal kırıklığının önlenmesi gerekir”

Prof. Dr. Ömer Özkan: “Hayal kırıklığının önlenmesi gerekir”

2017’de yapılması planlanan kafa nakli hakkında açıklama yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, kafa naklinin başarılı olmasının önündeki en önemli engelin sinir iyileşmesi olduğunu söyledi.

Dünyadaki ilk kafa nakli ameliyatı için gönüllü olan 32 yaşındaki Rus Valery Spiridonov, “Ameliyat, ancak doktorun ve uzmanların yüzde 99 başarılı olacaklarına inandıkları zaman gerçekleştirilecek” açıklamasında bulundu.

Türkiye’de ilk kez yüz, çift kol nakli ve dünyada ilk kez kadavradan rahim nakli operasyonlarını yapan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ömer Özkan, “Kafa naklinin başarılı bir şekilde yapılması ve kabul görmesi çok zor görünse de insan yapısı itibarıyla buna kafayı koyduysa doğru veya yanlış bunu yapma ihtimali var” açıklamasında bulundu.

Dünyanın merakla beklediği kafa nakli ile ilgili merak edilen soruları yanıtlayan Prof. Dr. Özkan, “Bu ameliyatı bir umut ışığı gibi gören insanlarda umut tacirliği sonrası olabilecek hayal kırıklılığının önlenmesi gerekir” dedi.

DSC_0063

 

“BİLİMSEL KABUL GÖRMEMİŞTİR”

Kafa nakli ameliyatı merakla bekleniyor. Valery Spiridonov, yüzde 99 başarılı olacağına inanıldığında ameliyatın gerçekleşeceğini söylemişti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, sizce bu ameliyat yapılacak mı?

Kafa naklinin bilimsel arena sayılabilecek en önemli kongrelerde çok kısıtlı bir şekilde bile bahsi geçmemiş hemen hemen de hiçbir şekilde ana tartışma konusu yapılmamıştır. Bilimsel olarak şu ana kadar değerli bulunmadığını düşünüyorum. İnsanlar arasında kafa naklinin popüler olması çok doğal. Bir dizi film gibi hazırlık, olası ameliyat, olacaksa da ameliyat sonrası dönemler merakla bekleniyor. İnsan vücudu üzerinde tüm insanın ve parçalarının kopyası ve bu parçalarının ana vücuda nakli kadar hata daha fantastik görülmektedir. Fakat bu kadar fantastik olmasının dışında şu ana kadar bilimsel bir kabul görmemiştir. Başarılı bir şekilde yapılması ve kabul görmesi çok zor görünse de insan yapısı itibarıyla buna kafayı koyduysa doğru veya yanlış bunu yapma ihtimali var. Buna uygun bir hastanın bulunduğu zaten medya üzerinden anlaşılıyor. Buna izin verecek bir ülke ki -bu büyük ihtimalle bu konuda kanunlarının ve mevzuatlarının çok sıkı olmadığı bir ülke olacaktır- bulunduğunda maddi kaynak da bulunduğunda yapılacak gibi görünüyor.

Ağır komplikasyonları olabilecek bu ameliyat sizce başarılı olacak mı?

Başarı denilince ameliyat edilecek yani vücudunda kafasından aşağısı tutmayan bir hastanın sağlıklı bir şekilde yaşama dönmesi ve yürüyebilmesi, hareket etmesi, yaşamsal fonksiyonları yerine getirmesi düşünülmelidir. Yoksa kafa nakledildi, şu kadar saat yaşadı gibi söylemlerin başarı gibi sunulması söz konusu olabilir bunun da bilimsel ortamda hatta toplumda kabul görmesi mümkün olmaz. Başarılı olmasının önündeki en önemli engel sinir iyileşmesinde henüz çözülememiş kısımlardır. Zaten eğer bu sinir iyileşmesi, omuriliğin iyileşmesi bahsedildiği gibi sorunsuz halledilebilecekse günümüzde felç dediğimiz problemin çoktan sorun olmaktan çıkması beklenirdi. Hayvan deneylerinden de gördüğümüz kadarıyla kafa nakledilse bile çok kısa bir süre sonra yaşamla uyuşmayacaktır ve vücudun geri kalan kısmı fonksiyonlarını kazanamayacaktır.

“EN FAZLA 8 GÜN YAŞAYAN DA VAR”

Daha önce maymuna kafa nakli yapılmıştı ama nakil yapılan maymunun kaç gün yaşayacağı görülmeden, ötenazi yapıldı. Sizce, insanda kafa nakli nasıl sonuçlanacak?

Maymun, köpek ve sıçanlarda denendi. Ama hiçbir şekilde amaca ulaşılamadı. Ötenazi yapılanlar var ama saatler içinde ölenler de ama en fazla 8 gün yaşayan hayvan da var. Burada önemli olan bir kaç gün yaşayan kafa olgularında, kafa vucuda normal kafanın çıkartılıp yerine konduğu olgular değil nakledilen kafanın vucudun farklı bir yerine nakledilmiş. Nakledilen kafanın ve nakil yapılan vucudun yaşayıp yaşamadığına bakılmış, hiçbir zaman hayvanın fonksiyonları değerlendirilememiş. İnsandaki sonuçlarında bundan daha iyi olması beklenemez, hatta ortotopik dediğimiz mevcut kafa çıkartılıp onun yerine nakledilecek kafanın konması gerekecek bu da şu ana kadar deneyleri yapılan hayvan çalışmalarından daha komplike ve de daha zor olacaktır.

“KAFA NAKLİ YAPMAYA GEREK KALMAYACAK”

Dr. Canavero, nakilli kişinin bir yıl sonra yürümeye başlayacağını ifade etmişti… Diyelim ki ameliyat başarılı oldu ve kafa nakli yapılan kişi yürüyebilir bir hale geldi. O zaman kafa nakli pek çok kişi için umut olacak, değil mi?

Ana zorluk sinir iyileşmesi ile ilgili olacaktır. Keşke bu iyileşme mümkün olsaydı o zaman felç dediğimiz büyük sorunu da çözmüş olurlardı. Eğer bu sorunun bahsettikleri sinir onarımı ile çözebileceklerini iddia ediyorlarsa –bu da aslında bilinen ama çok üstünlüğü olmayan yara tutkalı ve sinir dikişi tekniğidir- keşke bunun normal felçli populasyonda başarısı sunulabilseydi bu da en az başarılı bir kafa nakli kadar takdir görürdü.

Şu ana kadar bu konunun tam olarak halledildiği ispatlanamamıştır. Zaten bu sorun çözüldüyse kafa nakli yapmaya bile gerek olmayacak omurilik cerrahisi ile o zaman bir çok sorun halledilecektir.

“HASTA İÇİN ÇOK SIKINTILI VE IZDIRAPLI OLABİLİR”

Peki, bu operasyonun zorlukları neler olacak?

Hasta yaşadı diyelim. Fonksiyonların kazanımı hemen hemen imkansız görünüyor. Nakledilen kafa mı, vücut mu? Reddetmeyi önlemek için ilaçlar kullanılacak. Reddeden kafa mı olacak, vücut mu kafayı reddedecek? Kısmen tahmin edilebilir ama her ikisi de çok sıkıntılı olacak. Reddedilen kafa olursa o sürede hasta duyabiliyorsa beyin de reddedileceği için hasta için çok sıkıntılı ve ızdıraplı olacaktır.

Hastanın 2-3 hafta suni komaya sokulacağı belirtilmişti, hasta uyanırsa nasıl bir yol izlenecek? Hasta ağrıyı nasıl hissedecek, sonuç olarak farklı bir beden…

Hasta uyanırsa aslında kafaya nakledilen vücut olacağı için teorik olarak hasta ameliyattan önce ne hissediyorsa onlar olacaktır. Ekstradan ağrı bir sıkıntı olmayabilir. En önemli sıkıntı hasta yaşarsa sinir iyileşmesindeki süreç olacaktır. Daha da önemlisi bir red atağında nakledilen beyinde yaşanabilecek ödem ve de hücresel moleküler düzeyde yaşanacak prolemlere bağlı sıkıntılar olacaktır.

“HAYAL KIRIKLIĞININ ÖNLENMESİ GEREKİR”

Bu operasyon ütopik ama bir o kadar da heyecan verici… Belki şimdi değil ama gelecekte bir gün, kafa nakli mümkün olabilir mi?

Bence kafa nakli gelecekte mümkün olabilir ama sinir iyileşmesi üzerindeki çalışmalar, kök hücre çalışmaları birçok problemi çözmüş olacaktır, bu sayede kafa nakli olabilecektir ama zaten o zaman bu ameliyata da gerek kalmayacaktır.

Toplumda bu tür konuların ilgi çekmesi çok doğal. Ancak bilimsel olarak gerekçeleri ve zorlukları da ilgililer tarafından çok daha ayrıntılı açıklanmalıdır. İlgiden daha önemlisi bu ameliyatı bir umut ışığı gibi gören insanlarda umut tacirliği sonrası olabilecek hayal kırıklılığının önlenmesi gerekir. İnsanlara olasıdan çok daha fazla ümit vermek sonrasında çok daha üzücü olabiliyor. Ama tıp biliminin de çok hızlı ilerlediğini, her aşamada kazanımlar sağlandığını unutmayalım. Yeter ki etik kurallar ihmal edilmesin, iyi hazırlanmış, gerekçeleri iyi planlamış çalışmalar desteklensin. Zaten insanlar üzerinde ümit vaat edecek çalışmalar bilimsel ortamlarda tartışılmalı, sadece medya önünde bu şekilde gündeme gelmemesi gerekir. Zaten bilimsel kabul görür, gerçekleşir ve de başarılı olursa medyada şimdiden olduğundan çok daha fazla yer bulur. Ama henüz değil…

Habertürk

admin

RELATED ARTICLES

Kaş Ekimi

Kaş Ekimi

Kaş ekimi operasyonu yaklaşık 2-3

READ MORE