Dilimiz sosyalleşmemiz için oldukça önem taşıyan organımızdır. Fakat bazı durumlar vardır ki doğuştan dilimiz olması gerektiğinden daha büyük olabilir. Bu durumlarda ise cerrahi işlem uygulanarak kişinin bu sorunu giderilir.

• Dil küçültme, genelde cerrahların korktuğu ama aslında kuralına uygun yapıldığında çok basit ve komplikasyon riski düşük bir ameliyattır. Genelde bu ameliyattan çekinilmesinin sebebi, ameliyattan sonra dilin şişerek hava yolunu tıkaması ihtimalidir. Ayrıca dil çok kanlanan bir organ olduğundan kanama ihtimali de vardır. Bunun yanında, ameliyat iyi planlanırsa, kanamalar ameliyat sırasında yeteri kadar yakılarak durdurulursa ne kanama olur ne de dilde şişme.. Sadece, hastanın tedbir amacı ile hastanede bir gece yatırılması yeterlidir. Ameliyatın ertesi sabahı dilde şişme ve kanama olmadığı görülerek taburcu edilebilir.

• Dilin olması gerekenden büyük olması, bir sendroma eşlik eden bir durum olabileceği gibi tek başına da bulunabilir. Dili büyük vakalarda en sık rastlanan sendrom Down sendromudur; ama dil büyüklüğü, kişide down sendromu yada zeka geriliği olmadan da olabilir. Aslında dili büyük kişinin çektiği eziyet büyüktür. Konuşurken dil genellikle ağıza sığmaz ve kişi dilini ısıra ısıra konuşur. Bu durum konuşmanın da bozuk olmasına yolaçar. Dil küçültme ameliyatından sonra kişi rahatlar, zamanla konuşması da düzelir. Hastanın yaşam kalitesini çok iyi yönde etkileyen bir ameliyattır.

• Bu hastalarda ameliyattan önce ve sonra mutlaka konuşmanın videosu çekilmelidir; resim almak yetmez. Ben mutlaka hastalara haftanın günlerini saydırarak video alıyorum. Ameliyattan önce dilini ısıra ısıra haftanın günlerini sayan hastaların ne dedikleri net anlaşılmazken ameliyattan sonra bariz bir şekilde net konuşmaya başlıyorlar.
• Dil küçültmenin bir çok tekniği tarif edilmiştir. En sık uygulanan ameliyat teknikleri aşağıdaki resimde özetlenmiştir. Kişiye göre planlama yapmak her zaman olası olmak üzere ben genellikle daraltılmış bir Egyedy & Obwegeser tekniğini kullanıyorum. Hastanın tatlı gıdaları tatma hissi etkilenmesin diye öndeki çıkarılacak kısmı dar olarak çıkarıyorum. Böylece hastanın dil ucundaki tatlı gıdaların tadını alan kısım yeteri kadar korunmuş oluyor..

Bu ameliyatta en çok sorulan soru, tat duyusunun etkilenip etkilenmeyeceği şeklindedir. Alttaki şekilde dilin tatları alan bölgeleri gösterilmiştir. Şekilden anlaşılacağı gibi, en çok etkilenen kısım dilin uç kısmındaki tatlı duyusunu alan dilin uç kısmıdır. Buradaki dil dokusu ne kadar dar çıkarılırsa ve ne kadar korunursa tatlı lezzetini alan kısımlar o kadar korunmuş olur..